NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو
كَامِلٍ
حَدَّثَنَا
سُلَيْمُ
بْنُ
أَخْضَرَ
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ اللَّهِ
عَنْ نَافِعٍ
أَنَّ ابْنَ
عُمَرَ رَمَلَ
مِنْ
الْحَجَرِ
إِلَى الْحَجَرِ
وَذَكَرَ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَعَلَ
ذَلِكَ
Nâfi'den rivayet
olunduğuna göre İbn Ömer (r,a.) Hacer(-i Esved) den (başlayıp yine) Hecer(-i
Esved)'e kadar remel yapmış ve Resûlullah (S.A.V.)'in de böyle yaptığını
söylemiştir.
İzah:
Müslim, hac; Tirmizî,
hac; Nesâî, hac; İbn Mace, menâsik; Darîmî, menâsik; Muvatta, hac; Ahmed b.
Hanbel. II, 40, 59, 71, 100, 114, 123, 125, 157; V, 455, 456.
Daha önce de ifâde
ettiğimiz gibi her ne kadar Resûl-i Ekrem Efendimiz ve ashabı kaza umresinde
tavafın ilk üç turunda sadece Kabe'nin kuzeyinde bulunan müşriklerin gözlerine
çarpan kısımlarda remel yapıp müşriklerin gözlerine çarpmayan Yemanî rükünlerde
âdi yürüyüşle yürümüşlerse de konumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte de ifâde
edildiği gibi Resul-i Ekrem ve ashabı Veda haccında haccın ilk üç turunda
Kâbe-i Muazzama'nın bütün kısımlarında remel yapmışlardır. O günden itibaren
bu şekilde remel yapmak sünnet olarak kalmıştır ve daha önceki uygulama
neshedilmiştir.[343]